top of page

İkinci El Araç Satışlarında Satıcının Ayıp Nedeniyle Sorumluluğu

İkinci el araç piyasası oldukça riskli satışların olduğu bir alandır. 2. el olarak alınan araçlarda konuşulanın dışında aksaklıklar çıkabilmektedir. Genellikle insanlar aracın ikinci el olmasından ötürü satıcıya karşı bir hak talep etme imkanı olmadığı düşünülse de durum bu şekilde değildir.

Yazımızda ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğunu çeşitli ihtimalleri gözeterek ele alacağız. 2.el Araç satın alan kişiler ne gibi haklara sahiptir, ne gibi yollara başvurulabilir bunları ayrıntılı şekilde açıklayacağız.

İkinci El Araç Satışında Satıcının Ayıp Nedeniyle Sorumluluğu Nedir?

Bir aracın ikinci el olması ile sıfır olması arasında satıcının sorumluluğu bakımından muhakkak fark olacaktır. Ancak her iki halde de satıcının araçla ilgili vaat ettiğinin dışında farklı bir durum ortaya çıkması halinde satıcı bundan sorumlu tutulur.

İkinci el araç satanın sorumluluğu yalnızca biraz daha kısıtlı olur. Bu duruma ise ikinci el araç satışında satıcının sorumluluğu diyoruz. 2.  el araç satışında satıcının sorumluluğunun biraz daha kısıtlı olduğunu söylemiştik fakat 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu alıcının haklarını yine de alıcıya geniş haklar vermiştir.

İkinci El Araçta Ayıp ve Gizli Ayıp Nedir?

Satılan şeyin satıcının bildirdiği vasıfları taşımamasından kaynaklı değerini veya sözleşme gereğince beklenen faydaları azaltan ya da kaldıran eksikliklerinin bulunmasına ayıp denir. Satıcı, alıcının satış sırasında bilmekte olduğu ayıplardan sorumlu olmadığı gibi, satılana olağan dikkati göstermekle fark edebileceği ayıplardan da ancak onların mevcut olmadığını garanti etmişse sorumlu olur.

Dolayısıyla 2. el araç satışında satıcının ayıptan ötürü sorumlu tutulabilmesi için:

•             Araçtaki ayıbın gizli olması gerekir. Yani olağan – sıradan bir gözden geçirme ile anlaşılması mümkün olmamalıdır.

•             Olağan bir gözden geçirme ile fark edilebilecek ayıplardan ötürü ise satıcı böyle bir ayıbın olmadığını garanti etmişse bunu bildirmişse sorumlu olur.

Ayıplı İkinci El Araç Alan Kişinin Hakları Nelerdir?

2. el araç satışında satıcının sorumluluğu kapsamında alıcının ne gibi hakları vardır? Bunlar temel olarak TBK madde 227 düzenlemesinde yer alır.

Aşağıda detaylı olarak incelediğimiz şartlar oluşmuşsa ve araç ayıplıysa alıcı şu hakları satıcıdan talep edebilir:

•             Alıcı ikinci el aracı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir.

•             Aracı alıkoyarak ayıp oranında bedelde indirim talep edebilir.

•             Aşırı bir masraf gerektirmiyorsa aracın satıcı tarafından ücretsiz onarılmasını talep edebilir.

•             Eğer mümkünse (genelde mümkün olmaz) aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini talep edebilir.

Alıcı eğer bir zarara uğramışsa genel hükümler kapsamında tazminat talep edebilir. Bunun önemli ayrıntılarına aşağıda değineceğiz.  Satıcının alıcıya aynı malın ayıpsız benzerini hemen vererek seçimlik haklarını kullanmasını engelleme imkanı kanunda yer alsa da uygulamada bu çok zordur. Çünkü ikinci el aracın aynı durumda benzerini bulmak bi hayli  zordur.

Eğer alıcı sözleşmeden dönerek para iadesi almak istiyorsa ve diğer seçimlik hakların kullanılması (tamir gibi) mümkünse hakim kendisi diğer seçimlik hakların kullanılmasına hükmedebilir.

Eğer ayıp çok büyükse yani neredeyse satış bedeline yakınsa bu sefer alıcı yalnızca sözleşmeden dönme veya ayıpsız benzeri ile değiştirme imkanlarından birisini kullanabilir.

Alıcıya ayıplı olarak verilen araç; ayıp nedeniyle, beklenmedik halden ötürü yahut mücbir sebepten ötürü yok olur veya ağır hasar alırsa alıcı yine yukarıda bahsettiğimiz seçimlik hakları kullanabilir.

Örneğin araçtaki ayıp bir kaza sonrasında öğrenilirse aracın pert olması vs. seçimlik hakların kullanılmasına engel olmaz. Ayıp bu tür bir olaydan önce öğrenilse dahi araç sonradan pert olur, yok olur vs. olursa gene bu haklar kullanılabilir. Bu durumda alıcı yalnızca aracın elinde kalan kısmını vermekle yükümlü olur.

Eğer araçtaki bu tür eksiklikler alıcıdan ötürü ortaya çıkarsa alıcı yalnızca ayıptan ötürü araçtaki değer eksikliğini satıcıdan talep edebilir.

Sözleşmeden dönen alıcı satıcıdan neler Talep edebilir ? Şöyle ki:

•             Ödediği satış bedelini faiziyle birlikte geri alabilir.

•             Yargılama giderlerini ve satın aldığı araca yaptığı masrafları talep edebilir.

•             Aracın ayıplı olmasından ötürü doğrudan uğradığı zararların tazminini talep edebilir.

Bunların haricinde uğranılan diğer zararlar da söz konusu olabilir. Satıcının bunları da gidermesi gerekir ancak satıcı bu ‘diğer zararlardan’ ötürü kusuru olmadığını ispat ederse bu ‘diğer zararları’ ödemek durumunda kalmaz. Ancak yukarıda sıraladığımız talepler satıcının kusurundan bağımsızdır.

İkinci El Araç Satışında Sıklıkla Görülen Ayıplar

Bir araçtaki her türlü aksaklığı ayıp olarak kabul edip etmemek somut olayın şartlarına göre değişkenlik göstermektedir. Yani bazı durumda aracın kilometresi ile oynamak ayıp olarak kabul edilmeyebilir bazı durumda ise basit bir boya ayıp olarak kabul edilebilir.

Bu hususlar tamamen alıcının bu konuda önceden bilgilendirilmiş olmasına bağlıdır. Bu kapsamda bir aksaklığın ayıp olabilmesi için en öncelikli şart alıcının bilgisinin olmamasıdır.

Uygulamada genellikle aşağıdaki hususlar ayıp olarak kabul edilmektedir:

•             Aracın hasar kaydının olması

•             Değişen parçalarının olması

•             Şasede bozulma, eğilme vs. olması

•             Sunroof, radyo, kapı, far, camlar vs. düzgün çalışmıyor olması

•             Aracın şanzımanında, motorunda vs. aksaklık bulunması

•             Yakıtla ilgili problemler olması

•             Kilometresi ile oynanmış olması

•             Balata veya yağ sisteminin sorunlu olması

•             Sebebi belirlenemese de aracın satıcının vaat ettiğinden düşük performans göstermesi

bu saydıklarımıza benzer bir çok aksaklık 2. el araç satışında satıcının sorumluluğunu doğurabilir.

 2. El Araç Alan Kişiler Bu Süreçte Nelere Dikkat Etmeli?

Yukarıda 2. el araç satışında satıcının sorumluluğuna ilişkin bilinmesi gereken tüm önemli ayrıntılara yer verdik. Ayrıca en çok merak edilen soruları cevaplandırmaya çalıştık.

Süreç genel olarak bu şekilde olsa da hiçbir zaman sadece  bu anlattıklarımızla kalmamaktadır. Her somut olay kendi içerisinde farklı hukuki problemleri de barındırır. Bu nedenle mevzuata bütüncül bakılarak ve ihtimalleri önceden hesaplayarak önceden bir hukuki plan çizilmeli sonrasında hukuki süreç başlatılmalıdır.

Bu noktada yapılacak en sağlıklı iş bu konuda tecrübeli avukatlarla birlikte çalışmak olacaktır. Hukuki yardım alarak hatalı yahut ihmali işlemlerin önceden engellenmesi sağlanmalıdır. Aksi halde telafisi güç zararlar doğabilir.

11 görüntüleme0 yorum

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Commenting has been turned off.
bottom of page